Yazarlar

Zehirlenmişler

post-img
Bundan yıllar önce Orhanelili bir çift ölmüştü mantar zehirlenmesinden. Yaklaşık otuz senedir her mevsimi gelişinde topladıkları ürünleri Tahtakale Pazarı’nda satarlar, harçlıklarını çıkarırlardı. O sene kendileri de yemeyi tercih ettiler. Evin hanımı yağ-soğan yaptığı tavada, özenle yıkayıp temizlediği mantarları bir güzel kavurdu… Ancak birkaç saat sonra bu yaşlı karı kocaya bi haller olmaya başlamıştı… Hemen hastaneye gittiler; “mantar zehirlenmesi” yanıtını aldılar… Yoğun bakımda yatarken de 3-4 gün sağ kalmayı başarabildi Orhanelili çift… Bilge insan, rahmetli Tankut Sözeri’ye sordum: “Belki kurtulurlar abi ne dersin?..” “Yok” dedi, “zehiri” almışlar bir kere, haftaya kalmadan ikisi de ölür”!.. Dediği gibi de oldu; her ikisi yaşamını yitirdi ardından!.. Meğerse zehir “karaciğere” işlemiş artık bir kere… Pelte gibi yapmış organı… Vazifesini yürütemeyen vücudumuzun bu “kimya fabrikası” işlevini yerine getiremeyince çoklu organ çökmeleri yaşanmaya başlamış. Can çekişen bedenler daha fazla tutunamayınca hayata, son nefeste o bakışlar kalmış geriye… Çok üzülmüştüm, kurtulurlar gibi gelmişti bana lakin, zehri bir kere almışlardı işte! Ve içeri giren ağı insanı parça pinçik ediyor, yaşamdan alıp götürüyordu kurbanlarını! Zehirlenmiş ama hala can çekişen bedenler de var toplumda aramızda… Yüzlerindeki ifade hep aynıdır bunların… Sanki hiç gülmemiş gibidirler; tebessümleri coşkudan değil, yüzdeki kasların mekanik hareketlerinden oluşmuştur sanki: “Ha ha hah!..” Yaşamının büyük bölümünde “hazımsızlık sorunu” çekenlere özgü donuk, sinsi bakışlarla izlerler sizi… Tuhaf bir bönlük vardır ifadelerinde, devamlı dudaklarını yalıyormuş hissi uyandırırlar sizde! Bunlar “zehiri” almış, artık kolay kolay iflah etmeyecek tiplerdir… Yavuz Sultan Selim Köprüsü planlanır, “ormanlar kesilecektir” onlara göre; karşıdırlar… Alevicilik, “mezhepçilik” zehiri almış CHP’li Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal örnektir, öfke hamuru gibi yoğrulmuş bazı tiplerse, verilecek “isme” karşıdır; çünkü “Yavuz katildir” onlara göre!.. Marmaray yapılırken “duvarlar çatladı, içeri su girecek” yalanına kanarlar! Aynı şey Avrasya Tüneli için de geçerlidir… Zehirlenmiştir bunlar… Bardağın dolu değil, hep boş tarafını görürler… Kendilerine “yılan mantarı” gibi yedirilen “beşli çete” lafı pelesenk olmuştur ağızlarında… Oysa dünyada büyük inşaat projelerinin bir araya gelmiş şirketlerin işbölümü sayesinde yapılabildiğini, gerekli sermayenin de en hesaplı fonlardan temin edilebileceğini hiç düşünmezler… Türk kuruluşlarının inşaat sektöründe Çin’den sonra dünyada ikinci sıradaki koltuğa yerleşmiş olduğundan haberleri dahi yoktur mesela!.. Geçen gün baktım, yazılanlara göre Isparta’daki elektrik kesintisine de “beşli çete” sebep olmuş meğerse!.. Beşli çete belki de sebep-i vücudu bunların da hala farkında değiller! İngiliz yapsa, Fransız yapsa hiç tınlamazlar ancak, işin lokomotifi Türk firmaları olunca biraz daha zehir verilir bunlara… O canım Osmangazi Köprüsü’nü kimse kullanmayacaktır onlara göre… Parasını da bunlar verecektir… Ee vereceksin tabii, ömür boyu boş beleş yaşayıp her şeye, herkese karşı çıktın; “hastalıklı muhalefet” yapıp, sürekli gaza geleceğine biraz da sen öde köprüyü hastaneyi filan! Kaldı ki Osmangazi vızır vızır işliyor nicedir; kargısını soktu bu dangalakların bi tarafına yine… İstanbul Havaalanı’ndaydım üç hafta önce; oraya da b.k attı bunlar… Te be rüzgar varmış da… Kuşların göç yolundaymış da… Kuş s.çsın hepinizin tepesine iyi mi?!. Mükemmel bir havaalanı… Yapanın, işletenin eline koluna sağlık… Bursa Şehir hastanesine de düştü yolum geçenlerde… Özel hastane formunda çalışıyor mübarek yer… Çevre illerden de gelen binlerce insan orada dertlerine çare buluyor… Tüm ilçelere şehir hastanesi, Bursa’ya dev bölge hastanesi, Fakülte, Yüksek İhtisas, dişi, gözü ayrı, bi dolu sağlık kuruluşu olmasaydı eğer, binlerce tam donanımlı ambülans sokulmasaydı hizmete, beşli çete mi muayene edecekti sizi?!. Stadyumun karşısında İşadamı Celal Sönmez’in katkılarıyla yükselen sağlık kompleksini de mi beşli çete yaptı? Bursa Şehir Hastanesi’ne toplu ve raylı ulaşım için Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş düğmeye bastı… Öte yandan adam “Bursaray’a” emeği geçen tüm belediye başkanlarından daha büyük bir hizmete imza attı ki, metronun yolcu taşıma kapasitesi bile yüzde 100 artmış durumda şu anda… Zehirlenmişler bunları görmezler, görmezden gelirler… Ve hiçbir vakit de faydaları olmaz şu memlekete laf üretmekten başka!

Diğer Haberler