İlk Adım, Hadım!..

Yolda yürüyemeyeceksin, Dolmuşa, taksiye binemeyeceksin, Çağdaş giyinemeyeceksin, Nişanlınla el ele tutuşmayacaksın, Hamileyken evden dışarı adım atmayacaksın, Birleri isterse, onlu yaşlarda evlendirileceksin… İşte böyle uzayıp gider kadınlarımızın çilesi. Hakim tecavüzcüye, ‘kadın giyim tarzından’, sapığın mahkemedeki duruşundan (!); ondan bundan ceza indirimi yapar. Biraz daha uğraşsa kadını tecavüze uğramaktan cezalandıracak. Onca yaşananlar yetmiyormuş gibi, ‘Özgecan’ımızın tecavüzcü ve katiline kutsal savunma hakkı kullandırılarak, yeni ifade ile nerede ise meleğe çevirttiler. *** Kadın boşanamaz; boşanmak isterse cezası ölüm, Kadın sevgilisini terk edemez, terk ederse cezası ölüm. Hani yasa ile idam cezası kalkmıştı. Görülen o ki, sokak yasaları ayrı işliyor… Bu devlet de seyrediyor… Kadın evlik dışı ilişkiden çocuk sahibi olursa adı “o…” çıkar; adamın adı bile anılmaz. Kadın evlilik dışı bebeği, toplum baskısından, aile korkusundan, HAKKI olmadığı halde öldürürse, katil olur. Adamın adı, yine ortalıkta olmaz. Sanki kadın bu çocuğu kendi başına peydahlamış gibi. Bu yasalar, bu adamları suç ortaklığından niye yargılamaz, yaslarda ona da neden sorumluluk yüklenmez? *** Ucube uygulaması olan bir yasamız var; kadını tehditlerden korumak, can güvenliğini sağlamak için... Bakın bir sürü olayda, bürokrasi işlemleri sürerken çok canlar yitti… Neymiş; kanuni işlemler bitmemiş… Ama hayatlar hız kesmeden bitmeye devam ediyor. *** Bir de kör olası törelerimiz var; aile meclisi uydurmacası ile anaları bile ölüm kararına katan... Bu ülkede; yavuklusuna kaçan ya da amcaoğullarının tecavüzüne uğrayıp ardından canından olan canlar var. Bu ülkede; berdellere mahkûm, başlık parası altında satılan ilkokullu kız çocuklarımız var. Bu ülkede; kuma geleneğini ısrarla sürdüren adamlar var. Bu ülkede; kadının yok sayıldığı/edildiği olayları say say bitmez... *** Artık çözüm için adım atmak gerek. Mevcut iktidarın bunu yapmayacağı kesin. Baksanıza, iktidar ve yandaşları kadını (!) erkeği ile neredeyse tecavüzü hak ilan edecekler… İlk adım; tecavüzcüleri hadım edip, bu adamları yargı eli ile kamuoyuna duyurup, teşhir etmek … Ha, ondan sonra erkek egemen toplumda buna ne yaparlar… Bilmiyorum. *** Ayrıca Türk Hukuk Sisteminde, bu adamları savunan kimi avukatlar, ‘kutsal savunma hakkı’ deyip, hakime tecavüzcüleri gösterip ‘bunlarda sapık yüzü var mı’ sözlerini edip konuyu saptırmaya çalışmayacak. Olayı tersine çevirmek ya da az ceza almaları için çaba göstermemelerini sağlamak adına AVUKATLARIN savunmalarında, EVRENSEL HUKUK İLKERİNE UYMASINI SAĞLAYACAK YASAL DÜZENLEMELERE ihtiyaç olduğu ortada. Adaletin doğru tecellisine kimse engel olmamalıdır. Elbette kimse, vahşi orta çağ zihniyeti ile yargılanmamalıdır. Herkes hukuk ilkeleri çerçevesinde hak ettiği cezayı almalıdır. Bir de içlerinde çok az olsa da, bazı avukatlara, avukatlık mesleğinin her türlü yalan ve hile ile her şartta müvekkilin ceza almamasını sağlamak olmadığı; barolar tarafından acilen gündeme getirilmelidir… *** Hani birde yaklaşmama cezası var ya… Hani yaklaşmayı bırak, öldürmeyi bile becerenler var ya... Bunu önlemek kolay mı, kolay. Herkese bir polis veremezsin doğru, ama bu işi teknolojiye devredersen, bu iş olur. (Tabi Saraydan para kaldıysa). Adama takarsın elektronik kelepçeyi, kadına da 24 saat boyunca yanında taşıyacağı bir algı cihazı verirsin… Yasal mesafe diyelim ki 50 metre, 50 sınırlarını ihlal ettiğinde adamı düdük gibi öttürürsün, ta polis gelip susturana kadar! O ara kadına da küçük sinyal gönderirsin her türlü can güvenliği tedbirini alsın diye… Bu hiç zor değil, bu uygulama market kapılarında var… Bu öneri biraz daha pahalı bir sistem Ama hangi can parayla ölçülür… Bunlar polisiye tedbirler de, bir de bu işin kültür tarafı var, eğitimden geçen. Ne zaman ki, biz eğitimimizi çağdaşlaştırır, erkek ve kadına eşit bireyler olduklarını anlatır ve de yetişirlerken onları birbirlerini tanıyamayacak kafeslere koymaktan vazgeçersek, bugün doğan bebelerin çocukları anca rahat etmeye başlar… Yani en az otuz yıl. Yineliyorum, ilk adım; hadım. Hani şu tecavüzcülerin, saldırı araçları sadece tuvalette kullanıma yönlendirilsin… Bakın ortalıkta, dolaşacak kaç tane kalacak…