Yazarlar

Bu kafayla olmuyor, olmayacak

post-img
Durak kazaları, ana arterlerde hız kesmeden devam ediyor. 04 Ağustos 2014 saat 03.00 civarında yine bir kaza meydana geldi. Haber ajansları olayı; “Kaza, merkez Osmangazi İlçesi Yeni Yalova Yolu Panayır Köprüsü çıkışında saat 03.30 sıralarında meydana geldi. 38 yaşındaki Reşat Aydın yönetimindeki 19 F 9838 plakalı otomobil, aşırı hız nedeniyle kontrolden çıkarak yol kenarındaki kaldırıma, ardından da otobüs durağına daldıktan sonra birkaç takla attı, 50 metre ileride durdu. Feci olayda durakta otobüs bekleyen Rasim Güngör ve kızı Tunay Güngör öldü. Otomobil içinde sıkışan sürücü Aydın ile yanında bulunan 32 yaşındaki Fatih Karaçam itfaiye ekiplerinin kısa süren çalışması ardından otomobilden çıkartılarak hastaneye kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikelerinin olmadığı belirlendi. Kaza ile ilgili inceleme yapılırken, otomobilde bira şişesi olduğu görüldü.” şeklinde geçti. Hatırlanacağı üzere daha iki ay önce Nilüfer Metro istasyonundaki durakta iki can, geçtiğimiz yıllarda Altınşehir Metro istasyonu civarındaki durakta beş can yitmişti.   Ardından Büyük şehir belediyesi, Nilüfer Metro istasyonunu önüne göstermelik bariyerler koydu. 12.06.2014 tarihli YeniBursa’da yayınlanan yazımda demiştim ki; “Otobüs duraklarında kazalar, Bursa’da alışıldık trafik kazalarından oldu. Çoğunluğu İzmir yolu, Sırameşler caddesi güzergâhında olması tesadüf değil. Bu güzergâhta yapılan batçıklar ile trafiğin sıkışık olmadığı anlarda, sürücüler canlarının istediği hızlarda seyredebiliyor. Şehir içindeki bu hızlar bir araç sıkıştırması veya anlık dikkatsizlikle ölümlü, hata çok sayıda can kaybının olduğu kazalarla sonuçlanıyor.” Ne yazık ki bu öngörüde haklı çıkmak hiç mi hiç hoş değil. Şehir içi ulaşımda hız yapmaya uygun yollar, dikkatsiz, kimi alkollü sürücüler, duraklarda masumca otobüs bekleyen canları almaya devam ediyor. Bunun önlemi yok mu? Elbette var, teknik olarak bu kazaları can kaybı açısından en aza hatta basit yaralanmalara dönüştürmek olası. Ama buna önce başta, Makine Mühendisi Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn Altepe’nin inanması gerekiyor. Belediyenin teknik bürokratlarının da “ben yaptım, oldu” anlayışını terk etmeleri.   Yine, 12 Haziran tarihli haber konusu yazımı hatırlatayım; “Bariyerlerin öncelikle üniversite veya akredite bir laboratuardan onaylı olması ve de montajının, şimdiki gibi dört-beş cıvata yapılması hiçbir şekilde güvenli değil, fotoğrafta görüldüğü gibi ikinci bariyerdeki ezilme bu görüşümü destekliyor. Onaylı bariyerlerin montajının da, teknik bir projelendirme ile yapılması gerekir. Bunun için en az 80 cm derinliğinde mütemadi bir temel ile baştan sona birbirine bağlı, 75 cm aralığı geçmeyecek şekilde yere sabitlenmesi gerekir. Bariyerler arasının, yolcuların metro durakları benzeri uyarıcı sarı çizgi, bariyerleri geçmemesi uyarısı ile işaretlenmesi güvenliği artıracaktır.” Açıklamasından sonra” bu göstermelik korumalar daha fazla canın yok olmasına sebep verecek “belediye tuzaklarıdır. Buradan olacak bu tip kazalarda bu tedbiri yeterli görenleri, imza atanları bu kazaların ölümle sonuçlanmasındaki, baş sorumlularında olduklarını kamuoyunun dikkatine sunuyorum” dedi. Bu uyarıdan sonra sanırız ilgililer harekete geçer…   Sürücüler duyarsız, Her aracın hız yapabileceğini, ama önemli olanın nasıl duracağını bilmeden üstüne üstlük kimide alkollü araç kullanmaları olayları katlıyor…     İlgililer duyarsız, İşte, iki can daha gitti… Harekete geçerek, otobüs duraklarının risk taşıdığı ana arterlerde “canları korumak için, çözüm için” hiç çabaları yok… Benim önerdiğim çözümden başkada, bir çok teknik çözüm bulunabilir… Bulunabilir de; Çözüme duyarlı kafalar bulanabilecek mi? Bursa Büyükşehir Belediyesinde…

Diğer Haberler