Yazarlar

Bursa trafiği

post-img
Varsa İstanbul, yoksa İstanbul. Görsel ve yazılı basında İstanbul trafiği şöyle, İstanbul trafiği böyle, Başbakan şöyle demiş. Kendisi belediye başkanı iken neden öyle yapmamış, falan. Kimsenin Bursa trafiğini konu ettiğini, Bursa kentini düşündüğünü göremedim henüz. Bursa medyasında arada sırada çıkan bir iki yorum ya da öneri veya Büyükkent Belediye Başkanının hayata geçirmekle övündüğü alt geçitler, yapımı devam eden BursaRay çalışmaları nedeniyle verdiği demeçlerde Bursa trafiğinin rahatlayacağı üzerine iyimser yorumları da olmasa, sanki Bursa’da yaşamak, uzayda bir yerlerde yaşamak gibi gelecek insana. Kentin halen ana arteri Çekirge/Yeşil hattıdır. Bu hatta paralel Yıldırım/Davutkadı ile Cumhuriyet Caddesi yoluyla Çakırhamam/Tophane’den Muradiye’ye uzanan hat ve yine Ankara asfaltında Kestel’den/Yıldırım yükünü alarak eski garajdan Fomora yoluyla Heykel’e ulaşan ya da eski garaj altından Mudanya/Nilüfer asfaltı hatlarına İstanbul asfaltında Yalova, Osmangazi, Gemlik ve Ovaakça ile yükünü alan İstanbul asfaltının eski garajdan kentin merkezine aktığını ya da diğer yönlere yöneldiğini düşünürsek; Bursa kent içi ve dışı yollarının nasıl yetersiz kaldığını hatta Doğu/Batı ekseninde alt geçitler yolu ile elde edilen hızın kent içi yoğunluğuna daha bir baskı getirdiğini görmek gerekir. Kentin merkezinde neredeyse sabahın sekizinden akşam 20’ye kadar kalkmayan bu yoğunluk elbette tersi olarak kent girişlerinde önemli yavaşlama ve tıkanmalara neden olmakta, Bursa trafiği, ayrıca elbette yapılmakta olan yeni yatırım ve inşaatlar nedeniyle de bir arap saçına dönmektedir. Bize göre çözüm, Kentin merkezinde raylı sisteme geçiş şimdilik hayal olduğuna göre öncelikli alınması gerekli önlem kent merkezini baskı altında tutan nüfus yoğunluğunun bir şekilde azaltılmasının planlanmasından geçmektedir. Metropol haline gelmiş büyük kentlerin hiçbirinde kent merkezinde büyük boyutlu okullar yer almaz. Varsa da zamanında bu okullar bir şekilde kentin daha rahat alanlarına çoktan taşınmışlar, kent üzerinde yarattıkları her anlamdaki baskı ortadan kaldırılmış, öğrencilerin daha sağlıklı ve yeterli eğitim almaları sağlanmıştır. Örneğin Tophane Meslek Lisesi, bulunduğu yerden başka bir yere taşındığını düşünelim. Şu anda sahip olduğu alanın Devlet Hastanesi’ne devri yoluyla yapılacak yeni düzenleme ile hem kent içi yola ek yapılabilecek hem de vatandaş Hastane hizmetlerinden daha yaygın ve çabuk hizmet alacaktır. Kent trafiği üzerinde okulun yarattığı baskı da ortadan kalkacaktır. Kız lisesi kente nefes aldırabilecek bir parka dönüştürülebilir. Erkek Lisesi de müze ya da otel olarak değerlendirilebilir. Bu üç okulun öğrenci sayısının (ikili öğretimdeler) 10 binin üzerinde olduğunu, öğrencilerinin ise hemen okul çevrelerinden gelmediğini, kentin en uzak ilçeleri dâhil dağınık yörelerden gelenler olduğunu görmek sorunu anlamak demektir. Sabah, öğlen ve akşam bu öğrenci kitlesinin bireysel, minibüs, Belediye otobüsleri ile taşınması sorunun özünü meydana getirir. Bu okulların BursaRay hattı çevresine taşınmaları ile hem öğrencilerin raylı sistemle güvenli şekilde, üşüme/pişme gibi doğal koşullardan etkilenmeden güvenli şekilde taşınmaları sorununu çözeceği gibi, kentin üzerindeki trafik baskısının ortadan kalkması ile iş ve zaman kaybının önlenmesi, Bursa ekonomisi üzerinde derhal olumlu etkisini gösterecektir. Konu sadece trafik olmayıp Bursa ekonomisinin de canlanması için önemlidir. Sayın Hikmet Şahin cesur bir insan. Bursa tarihine altın harflerle geçmek istiyorsa, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile birlikte Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının Belediye ile bir eşgüdüm içinde çalışmasına ön ayak olabilir; işte altın bir fırsat.

Diğer Haberler