Uzunçarşı’dan Kayhan’a doğru giderken, sıra dükkânların içersinde,
sağa doğru bir aralık var, mağara gibi. Çok eski Bursalıların
bile zor farkedeceği bir aralık. Yıllar önce, sırf merakımdan,
önümdeki elbiseleri yararak girmiştim bu aralığa, bir zaman tünelinden
geçer gibi. Sanki asırlar önceden kalmış bir mekân,
hatta zamanın yaşandığı bir yer; Tuz Hanı... Zamanında Bursa
tuzlarının satıldığı han, yakın zamanda büyük ölçüde tahrip görmesine
rağmen yine de Bursa’nın en otantik mekânı bence.
Bursa’nın en ufak ve en şirin hanı...
Hanın tam karşısındaki hücrenin önünde bir tabela: “Hattat
Haris Öncel...” Neredeyse bir tona yaklaşan demir kapısının arkasında,
yaşlı iki Bursalı karşılar sizi; Hattat Haris Bey ile ağabeyi.
Ömürlerinin büyük bölümünü geçirdiği çarşıda hâlâ çalışıyor
Haris Öncel. 1945 yılından beri esnaflık yapan, Bursa’nın son
hattatı... İçeri girdiğinizde 1940’lı yıllarda yaptığı eski Bursa resimleri,
ya da müşterisini bekleyen: “Bu da geçer ya hu!..” hat
yazısı karşılar sizi. Sıktığınız elin, hattatlığa adanmış bir bedenin
önemli bir uzvu olduğunu düşünürsünüz önce. Sonra da, ufacık
han odasının havası etkiler sizi, dalar gidersiniz.
Önceleri Sahaflar Çarşısı’ndaydı dükkânı, yangınla birlikte birçok
orijinal resmini ve hattını yitirmiş Haris Bey. Hocası Hamdi
Doğuş eski bir nakkaş; mezar taşları ve değirmen taşı nakşedermiş.
Kendisiyle yaşıt Yakup Usta da, çok usta bir nakkaştı, çoktan
göçmüş bu dünyadan. Ustalarından Hattat Sami ise, Bursa’nın
son asırda yaşamış en ünlü hattatı imiş; derler ki, bir pirinç tanesi
üzerine besmele yazmış...
Hattatlar, Sahaflar Çarşısı ile Tuzpazarı’nda idi önceleri. Belgelerden,
Tuzpazarı ve çevresinin bir kültür merkezi idi. Birçok
hattat da Tuzpazarı’nda yetişmişti. Tuzpazarı Camii imamı, cerrah,
süslemeci ve hattat Ali Efendi, İbrahim Efendi, Tuzpazarı
imamı olarak ünlenen ressam, hattat ve nakkaş Mustafa Efendi
(öl. 1744), Bursa’da sayısız öğrenci yetiştirmişti. Cumhuriyet döneminde
bile Tuzpazarı hattatlığın ve sanatın merkezi olmayı
sürdürür. Ressam-hattat Mustafa Tezmen’in Tuzparı’nda atölye
açtığını görüyoruz. (Hacı Ağa, 19 Ocak 1948)
Hattat Haris Usta, Bursa’nın son hattatı. Mesleğini sürdürecek
bir öğrencisi yok çünkü. Ama Bursa son yıllarda çok iyi bir nakış
ustası yetiştirdi. Cumhuriyet döneminde Bursa’nın yetiştirdiği
en önemli nakış ustası, bugün Osman Gazi Türbesi’nin restorasyonunu
yapan Zafer (Karazeybek) Usta’dır. Becerisi ve ustalığını
kanıtlamış Zafer Hoca, Osman Gazi Türbesi’nde harikalar yaratıyor.
Umarız Zafer Usta yeni öğrenciler yetiştirir de, tarihi eserlerimiz
mimar ve müteahhitlerin eline kalmaz...