Yazarlar

İznik keşfedilmeyi bekliyor

post-img
Efendim, ulu atalarımız şöyle buyurmuştu: “Tufan’dan sonra Nuh’un gemisi Cudi Dağı’nda durduğunda, yerleşmek için güzel yerler aramaya başlamış. Nuh Peygamberin oğlu olan Hz. Sam da, gezerek geldiği İznik’e hayran kalmış. Sam gördü ki, göl kenarında, suyu ve havası güzel bir yer. Hz. Sam, İznik’i şenlendirip imar ederek, yetmiş yıl burada yaşamış.” Evliya Çelebi’ye göre Hz. Süleyman’ın, İstanbul’da yaptırdığı köşkten, 1700 yıl önce kurulmuş İznik. Sonra, İstanbul’un ikinci kurucusu olan Madyan oğlu Yanko’nun kızkardeşi olan İznika adındaki kadın, Hz. Sam’ın binası üzerine yeniden sağlam bir bina yaptırmış. İşte bu nedenle İznik/Nikaia adını almış. Tabi ki, bu bir efsane... Oysa tarihi belgelere göre İznik’in kuruluşu İ.Ö. 5. yüzyıla kadar inmekte. Bu tarihteki adı Helikore idi. İ.Ö. 316 yılında Büyük İskender’in komutanlarından Antigonos, kenti yeniden kurunca Antigonia adını almıştı. İ.Ö. 301 yılında ise, Antigon’u yenen Lysimakhos, İznik’i alıp eşinin onuruna Nikaia adı vermişti. İznik adı da, işte bu sözcükten gelmişti. İznik’e geldiğinizde, ikibin yıllık surlar karşılar sizi. Ancak İznik, artık o eski görkemini yitirmiş, sadece geçmişin anılarıyla yaşayan bir kent. İznik surlarının geçmişi, İ.Ö. 258 tarihlerine dayanır. İznik Gölü’nün doğusunda, 4,5 km’lik surların büyük bölümü halen sağlam. 11 metre yüksekliğinde tuğladan yapılmış surlarda, 17 m yüksekliğinde 144 kulesi bulunmakta. 104 Raif Kaplanoğlu Bursa Kimin Şehri_Bursa Kimin Şehri 13.04.2013 00:55 Page 104 İznik surlarının karşılıklı dört görkemli kapısı ile oniki tâli kapısı vardır. Kentin merkezine doğru dört kapısından uzanan, paralel ve bir birini dik olarak kesen yollar, iki bin yıldır İznik’te hiç değişmeden bugün de kullanılmaktadır. Hıristiyanlığın temelleri İznik’te atıldı İznik, ‘Konsüller Kenti’ olarak da anılır. Çünkü İznik’te iki önemli konsül toplanmıştı. Hıristiyanlık aleminin ilk konsülü 20 Mayıs 325 tarihinde, İznik’teki Senato Sarayı’nda toplanmıştı. 318 Hıristiyan din adamının katıldığı kongreye, ilk kez Hıristiyanlığı kabul eden Roma İmparatoru Konstantin de katılmıştı. Konsül sonunda İznik Amentüsü olarak anılan, Hıristiyanlığın temelini oluşturan kararlar alınmıştı. Ariusçuluğun mahkûm edildiği konsülde; “Baba, oğul ve kutsal ruh” üçlemesi prensibi kabul görmüştü. İznik’teki ikinci konsül, Hıristiyanlık aleminin yedinci konsülü olan 787 yılında, Ayasofya’da toplanmıştı. Bu konsülde de çok önemli kararlar alınmış ve resme tapanlar olarak anılan “İkonolizm” mahkûm edilmişti. İşte bu nedenle İznik, 1962 yılında Vatikan’da toplanan 19. Konsülde; Küdüs ve Vatikan’dan sonra üçüncü kutsal kent ilan edilmişti. İşte bu nedenle, İsa’nın doğumunun 2000. yılında, çok sayıda Hıristiyan hacının İznik’i ziyaret etmesi bekleniyor. Çin-i Maçin İznik deyince insanın ilk aklına gelebilecek şeylerden biri, o eşsiz yeşil-türkuaz renkli çinileriydi. Bu nedenle çini ülkesi anlamına gelen ‘Çin-i Maçin’ unvanıyla da anılmıştı. Bizans döneminden itibaren 18. yüzyıla kadar dünyanın en güzel çinilerini üreten İznikli ustaların torunları, bugün yeniden bu sanatı canlandırmak için çaba gösteriyor. Bu amaçla, İznik’te birçok çini atölyesi açılmıştı. Rasih ve Eşref usta ile Adil Can hocanın bireysel çalışmalarının yanı sıra, İznik Yüksek Okulu’nun Çinicilik ve Seramik Bursa Kimin Şehri 105 Bursa Kimin Şehri_Bursa Kimin Şehri 13.04.2013 00:55 Page 105 bölümleri bu çalışmaları bilimsel düzeyde sürdürmektedir. Ve, İznik Çinicilik Vakfı’nın çalışmaları ile de İznik, tekrar çinicilik merkezi yapmıştı. Kendine özgü renk ve tekniği ile dünyaca ünlenen tarihi İznik çinilerinin üretildiği fırınlar ile ilgili ilk çalışmalar ise 1961 yılında, Oktay Aslanapa başkanlığında başlanmıştı. 1964 yılında Unesco tarafından “İznik Çinileri Yılı” kabul edildi. Bu yıl içersinde birçok etkinlikler yapılıp, çok sayıda İznik çinileri ile ilgili yayın çıkarılmıştı. Gerçek İznik’i göremezsiniz... İznik’te ev yapmak isteyenler, temel için kazmalarını yer vurduklarında, mutlaka yerin altından tarihi eser kalıntıları çıkıyor. İznik’in zemin kotu tarih içersinde 2 ila, yer yer 6 metreye kadar yükselmiştir. İznik, üst üste birçok kentin kurulu bulunduğu bir höyük üzerindedir. Nitekim Ayasofya Kilisesi’nin zemini, bugünkü kasaba zemininden yaklaşık 4 m. düşüktür. Oysa Ayasofya Kilisesi, İznik’in kuruluşundan bin yıl sonra yapılmıştı. Aslında İznik’e gelenler, gerçek İznik’i göremez. Atatürk’ün o ünlü ifadesiyle; “Ne kadar gezerseniz geziniz, asıl İznik’i göremeyeceksiniz. Çünkü o toprağın altındadır.” İşte bu nedenle uzun süredir bir gurup İznikli aydın, İznik’i, surun dışına taşımayı tasarlıyor. Böylece sur içindeki asıl İznik’in ortaya çıkarılarak, doğal bir müze yapılması için çaba sarfediyor. İzniklilerin buna pek inandıklarını söyleyemem ama bu düş, uzun bir süre sonra da olsa mutlaka gerçekleşeceğini sanıyorum. Böylelikle Ata’mızın da dileği yerine getirilmiş olacaktır. Bakirliğe adanmış bir kent Efsaneye göre Sangarios/Sakarya ırmağı ile tanrıça Kybele’nin Nika adlı kız oğlan kız olmaya ant içen bir kızları varmış. Bekaretini korumak için de erkekten kaçan Nika’ya, 106 Raif Kaplanoğlu Bursa Kimin Şehri_Bursa Kimin Şehri 13.04.2013 00:55 Page 106 Hymnos adlı bir çoban âşık olmuş. Ancak Nika’ya âşık olmak ölüm demekti. Nika bu çobanı öldürünce, aşk tanrısı Eros çok içerlenmiş. Bir gün Nika derede yıkanırken, onu gören şarap tanrısı Dionysos hemen âşık olmuş ona. Ancak kendisini öldüren bir aşka tutulduğunu anlayınca, Nika’nın su içtiği dereyi şarap yaparak, onu sarhoş etmiş, böylece de Dionysos, Nika’ya sahip olmuş. Nika gebe kalınca ilk önce kendini öldürmek istemiş, ancak tanrının buyruğuna uyarak çocuklar doğurmuş ona. Dionysos da Hindistan yolculuğu dönüşünde onun adına bir kent kurup Nikaia adını vermiş. İznik işte böyle kurulmuş. Elbette bu bir söylence. Ancak her söylence bir gerçeğe dayanmakta. En azından bir gerçeğe uydurulmakta. Çünkü İznik, yüzlerce yıl bağ ve üzümleriyle tanınan bir şehirdi. Dolayısıyla bölgenin en güzel şarapları yapılırdı İznik’te. Bağların arasında, derelerinden bal gibi şaraplar akan İznik’i de, doğal olarak şarap tanrısı kurması beklenirdi doğrusu. İznik’in kaderi, bakire olmaya adanmış Nika’ya ne kadar da benziyor. Çünkü her devlet yetkilisi İznik’in korunması için sözler veriyor, projeler gelip-gidiyor, ancak her geçen gün İznik, değerlerini, bakirliğini yitiriyor. Yetkililerin verdikleri olağan üstü vaatlerle adeta sarhoş edilen İznik, yıllardır kandırılması sürüyor. Yıllardır Ayasofya’ya bir çivi bile çakılamadı. Binlerce yıl ayakta kalmayı başarmış surlar ise, yıkılacak durumda. Ancak biz yine de İznik için umutluyuz. İznik’i kurtarmak İznik’te yüzlerce yıldır tahribat sürüyor. 1555 yılında Busbecg, İznik’te bulunduğu sırada işçiler yer altından bozulmamış bir asker heykeli çıkarmışlar. Ama çekiçleriyle hemen heykeli parçaladığını görmüş. Gezginin üzüldüğünü görünce gülerek, Hıristiyanlar gibi ona tapılmasını önlemek için parçaladığını söylemiş. Yine Polonyalı Simeon’un gördüğü, sur kapılarındaki figür- Bursa Kimin Şehri 107 Bursa Kimin Şehri_Bursa Kimin Şehri 13.04.2013 00:55 Page 107 ler de artık bugün yok. Tiksindirici bir durumda Melun Nestor ile karnı deşik ve dili dışarı sarkmış bir durumda Arios’un figürleri nerede? 1835 yılında da Texier, İznik’te bulunduğu bir sırada, surlarda yer alan burcun içinde Aziz Georgios’un resminin de da yer aldığı bir oda bulunmuş. Ancak bunlar da zaman içinde tümüyle yok olmuştur. Bayraklı Baba tepesinde yer alan, İznik’in en eski eseri olan Berber Kaya da definecilerce parçalanmıştır. İznik Sempozyumu İznik, sadece Hıristiyanların kutsal kenti değildi... Hıristiyanlığın Doğu’ya yayılmasını önleyen Türk ve Müslümanların da kutsal kentiydi. 1075-1097 yıllarında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkentliğini yapan İznik, 1204-1261 yıllarında Bizans ve 1331-1335 yıllarında ise Osmanlı Devleti gibi cihan imparatorluklarına başkentlik yapmış kutsal bir kentti. Ancak bugün ne yazık ki kaderine terkedilmiş, zavallı bir yığıntı durumunda... Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun 700. yıldönümünde, tüm ülke çapında büyük bir kampanya başlatıldı. Çarşamba günü başlayacak İznik Sempozyumu da, bu çerçevede yapılacak bir etkinlik. Çünkü İznik, herşeyden önce Osmanlı Devleti’nin başkentlerinden biridir. Dünyaca ünlü tarihçimiz Halil İnalcık’ın da katılacağı sempozyum İznik için bir şans. İznik bu şansını iyi kullanmalı. 1905 yılında İznik’i ziyaret eden Delbeuf’un dediği gibi; “Geçmişin anılarının hüzün verici büyüklüğünü, İznik kadar duyurabilen, yeryüzünde bir başka kentin bulunabileceği sanmıyorum” Sempozyumda sunulacak bildirilerle, İznik’in hüzün verici anıları bir kez daha uyandırılacak. Umarız, sempozyum sonucunda İznik’te, geçmişten kalan anıları yansıtan eserleri korumak için daha ciddi çalışmalar yapılır

Diğer Haberler