Bursa, geniş ve verimli bir ovanın ortasında güzel bir kent.
Ancak bu ovanın verimli ürünlerini pazara götürecek bir limana
mahkum olmuştu yüzlerce yıl. Bu liman da her zaman
Mudanya olmuştu.
Bursa’ya 29 km. uzaklıktaki Mudanya, Bursa’nın en eski
liman kentlerinden biridir. Bursa ile Mudanya’nın kaderleri
sanki ortak yazılmıştı. Her iki kent de, her zaman birbirine
muhtaç olmuştu.
Myrlia’dan Apameia
Mudanya’nın kuruluşu İ.Ö. 8. yüzyıla kadar inmekte. İlk kurulduğunda
Kolophonların Kolonisi olup adı Myrleia idi. Kolophonların
Başkanı Myrlius olduğu için, kente bu ad
verildiği söylenir. I. yüzyılda yaşamış Strabon, Myrleia’ya
hakkında bilgi vermişti. Byzantion’lu Etien’e göre ise bu sözcük
bir Amazon adıy dı.
İ. Ö. 202 yılında Kios ile birlikte, Makedonya kralı V. Philippos
tarafından Myrleia yerle bir ettikten sonra Bithynia
kralı Prusias’a vermişti. O da bu kenti yeniden kurup eşinin
adına Apameia demişti. Anlamı, ‘ana tanrıça geçidi’ idi. Haçlılar
zamanında ilçe Montaneia olarak anılmıştı. Anlamı ise
Latince ‘dağ’ demekti. Bu sözcük zamanla Mudanya’ya dö-
nüşmüştü. Montagnac veya Montaneia adlarıyla da anılırdı.
Eski Mudanya kentinden günümüze fazla bir kalıntı kalmadı.
Palaharya ve Hisarlık bölgesindeki kalıntılara göre,
eski kent burada idi. Kalesi, Orhan Bey tarafından 1321 yılında
ele geçirilmesinden sonra, bir daha düşmanın eline
geçmesin diye yıkılmıştı. Ancak gezginlerin ifadesine göre,
19. yüzyıla kadar yine de Mudanya’daki eski kentin kalıntıları
bulunuyordu.
19. yüzyılın başında Mudanya’ya gelen Perrot, burada bir
antik tiyatro ile iki antik rıhtım kalıntısı görmüştü. Bugünkü
Siemens fabrikası civarında da eski yerleşim kalıntıları olup,
müze tarafından 3. Derece SİT alanı olarak tescil edildi. Burada
zaman zaman lokal kazılar yapılmakta.
Mudanya İskelesi
1457 yılında Mudanya Kite’ye bağlı bir köy olarak kaydedilmesine
karşılık, 190 hane bağban kâfiri kayıtlı olan irice
bir kasabaydı.
Bölgenin en eski kentleri olan Myrlia/Mudanya,
Cios/Gemlik ve Nikaia/İznik arasında bulunan yol, bölgenin
en eski yoludur. 13. yüzyılda Bursa’nın en önemli limanları
Mudanya ve Trilye idi. Bu nedenle Bursa ile Mudanya arasında
eskiden beri çok işlek bir yol vardı. Mudanya, kuruluşu
İ.Ö. 14. yüzyıla kadar gerilere giden eski bir kent. Bosch, eski
antik yolun, işletmeden kaldırılan demiryolu güzergahında
olduğu yazıyor. Mudanya 1321 yılında, Bursa’nın kuşatılması
sırasında alınmıştı. 16. yüzyıl sonlarında İstanbul-Mudanya,
daha doğrusu İstanbul ile Bursa arasında işleyen 10’u
Mudanya’da bekleyen, 30 kayık tarafından geçiş sağlanırdı.
Şehzadeler Manisa’da sancakta iken, en kısa olarak Mudanya
yolu ile İstanbul’a ulaşmaktaydı. Bugün bile ilçe, Bursa’nın
en önemli iskelesi. 1810 yılında Mudanya kayıkçıları Eminönü’ne
yanaşırlardı. 1840 yılında, donama için Mudanya’dan
bin kayık istenmişti.
Halkının Rum olduğunu yazar Evliya Çelebi, Mudanya’nın
inciri, üzümü, şırasının ünlü olduğunu söyler. Hele sirkesinin
tüm dünyada ünlü olduğunu yazar. Hatta bu nedenle bu kasabaya
Daru’l-Hall denirmiş. Mudanya, o tarihte de Bursa’nın
en önemli bir iskelesiymiş. 17. yüzyılda Evliya Çelebi
Mudanya’nın, Anadolu Eyaleti, Hüdavendiger sancağı voyvodalığı
olduğunu yazar. Bu tarihte üç cami, yedi mescidi, üç
hanı, bir hamamı, iki çocuk okulu, ikiyüz kadar dükkânı varmış.
Bursa’daki Rumların en yoğun olarak yaşadığı bir kasabadır.
1908 Yıllığı’na göre kasabada 932 hane bulunmaktaydı.
1457 yılındaki bir sayımda, Mudanya köyündeki 167 hane
bağban kâfiri olarak kayıtlıydı. Mudanya, 1975’li yıllardan
sonra yazlık olarak kullanılmaya başlanmış ve Bursa’nın bir
metoropolu oldu. Bursa-Mudanya yolunun çift yol olması
nedeniyle bu yol üzerinde çok sayıda villalar yapıldı. Sahil
ise tamamen yazlık konutlarıyla doldu.
Mudanya bir Rum kenti idi
Kentte çok sayıda da kilise vardır. Bugün sağlam olarak günümüze
gelen kilise, 1834 yılında yapılmıştı. Bu kilise cumhuriyetten
sonra uzun süre sinema olarak kullanıldı. Bugün
Kültür Merkezi’dir.
Mudanya’da SİT’in koruma altına aldığı çok güzel evler bulunmakta.
Ne yazık ki bu evler, hergün azalmakta. Özellikle
Mütareke, Şükrüçavuş ve Rüştüipar mahallelerinde çok
güzel konutlar bulunmakta. Hasanbey Mahallesi’nde ise
Çamlık bir tepe üzerinde Yunanlılar zamanından kalma yaklaşık
300 m’lik 2 m. çapında olan bir mağara var.
1530 yılındaki Mudanya’nın mahalleleri şunlardı: Kilise
Apastos, Stanophos, Papa Dimitri, Papa Argiros, Dimitri Yazıcı,
Hırto-Flako, Papa Kiryakos, Papa Muskayan, Papa Stephanos,
Papa Yani Vasilikosi, Papa Yani, Senodino. Bugün ise;
Ömerbey/Şükrüçavuş, Karafatma/Mütareke, Halilpaşa, 5.
Daire ve Güzelyalı olmak üzere 5 mahallesi vardır. Ömer Mahallesi’nde
çoğunlukla 93 Göçmeni Tatarlar yerleşmişti.