Facebook siyaseti

         Her gün yeni bir faaliyet. Tabii bu kadar insan boş boş oturacak değil ya. Çirişhane üyemize geçmiş olsun ziyareti, Yıldırım ilçesi ile börekli ortak kermes, Hadi Kent Meydanı’nda demokrasiye gidiyoruz faaliyetleri. Kapatılan Fetö üniversitelerinin öğrencileri ile dayanışma toplantısı, harca, harca, pardon say say bitmez.             Kocaman parti. Kadın kolları, gençlik kolları, ilçe başkanları ve yönetimleri ve tabii il başkanı ve yönetimi var. Hem oy veren her dört seçmenden birisi, sen beni belediyelerde ve TBMM’de temsil et demiş. Anlayacağınız Bursa CHP harıl harıl çalışıyor. Gazeteler, televizyon göstermiyor bunları, sen nereden biliyorsun derseniz, tabii ki Facebook’dan takip ediyorum.             CHP Osmangazi ilçesi twitter hesabını Ağustos 2016 tarihinde açmış olsa bile, partinin Facebook’da bir sürü dost, arkadaş, tanışma,  destekle beni, ne olur milletvekili olayım hesabı mevcut. CHP organları da faaliyetlerini selfieler ile süsleyerek buralardan bol bol paylaşıyorlar.               Paylaşmasınlar da ne yapsınlar. Onlara sorsan, parti durmadan çalışıyor ama medya yer vermiyor. Medyanın yazmaması kısmında anlayamadığım ufak bazı konular da yok değil hani. Örneğin Osmangazi Belediye Meclisi’nde 12 CHP temsilcisi olmasına rağmen, iktidar partisinin yanlışlarını eleştiren MHP’li Cemil Aydın’ın konuşmaları sık sık gazetelerde çıkıyor.                        Aslında yazmaya parmaklarım varmıyor ama İngilizlerin yaptığı bir araştırmaya göre Facebook paylaşımları ile farklı düşüncedeki insanları ikna etmek pek mümkün olmuyormuş. Olsun. CHP’liler paylaşımlarına devam etsinler. Bazen hastanede yatmakta olan parti üyesine kan aranarak, hayırlı bir iş yapılıyor Hem CHP’lilerin birbirilerini de ikna etmeye çok ihtiyacı var. Birisi çıkıp, nereden buldunuz bu kadar faaliyetçi insanı diye sorsa, cevap vermek gerek.                Ayrıca bu faaliyet işi bendenize pek de yabancı olmayan bir konu ve tümüyle destekliyorum Oğlumuz Deniz Evrim dört yaşlarındayken çocuk yuvasına gitmeye başladığında, bizim evin temel konusu faaliyetti. Evde ne kadar atık plastik şişe, şarap mantarı, tuvalet kağıdı kartonu gibi geri dönüşümlü malzeme varsa, hepsi torba torba yuvaya taşınır ve akşam almaya gittiğimizde gündüzün faaliyetleri ile yaratılmış sanat eserlerini yumurta taşıyormuş gibi dikkatle eve getiri ve baş köşesini süslerdi. Bizim faaliyetler bitti artık. Ve hatta Deniz Evrim Üniversiteyi bile bitirdi, Ekim ayında mastere bile başlayacak.                    Diyeceğim o ki,  faaliyetler devam etmeli, arkasından ortaokul, sonra lise, sonra da üniversite gelir. Mastere şuna buna gerek bile yok. Bittiyse üniversite, artık milletvekili adayı olmanın önünde engel yoktur.  Nasıl olsa beş garanti, işler denk gidip, araya bir de sağcı aday sıkıştırabilirsen elim Allah etti altı.                  Vatan millet, kent elden gidiyor gibi lafları üreten şahsiyetleri de fazla dikkate almayın derim. Vatan millet işine zaten genel başkan ve arkadaşları bakıyor, kent derseniz, hele seçmen sizi bir seçsin de,  asıl o zaman görür Bursa’nın nasıl yönetildiğini.