Yazarlar

2'nci nankör kedi vakası

post-img
Sene 2001, nefsimize uyduk, sebep oldu şeytan, memlekete kıydık.   Koca Yayla yiğitliğini görmezden gelirsek, 2001 senesini çöküşün miladı olarak kabul edebiliriz.   Rivayet odur ki,  2001 yılının Şubat ayının 19. Günü Ankara’da yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer elindeki Anayasa kitapçığını Başbakan Bülent Ecevit’e fırlatmış ve akabinde kıyamet kopmuş. Kıyamet kopmuş kopmasına da, birilerinin kıyamet günü, diğerlerinin kurtuluş günü olmuş, 19 Şubat 2001 günü masada yeri değişen anayasa kitapçığı Tayyip Erdoğan’a da iktidar yolunu açmış ve Kemal Derviş’,in ekonomi programı ona usta unvanını bile getirmişti.   Unutuldu tabii hepsi. Millette hafıza mı kaldı. Kalsa bile zaten ancak 3 hafta geriye gidebiliyor, insan dediğin canlının hafızası.   Başbakan Bülent Ecevit’in vesikalık fotoğrafında bile kendisine yer bulabilen, zamanın muktedir Başbakan yardımcı Hüsamettin Özkan toplantıda Cumhurbaşkanı Sezer’e dönerek Ecevit’i sana yedirtmeyiz edasıyla nankör kedi demiş.     Muktedirler değişse bile kafaları değişmiyor anlaşılan.   18 Ağustos 2013 günü iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik twitter hesabına,   “İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmelettin  İhsanoğlu’nun ne iş yaptığını bilen var mı? Bu zat, darbeden sonra Mursi’yi suçlamıştı.” cümlesini konduruyor.   Üsluba bakın üsluba…   Hüseyin Çelik ve saz arkadaşları sayın kelimesini Öcalan’dan bile esirgemezken, Profesör İhsanoğlu’na çok görüyor.   Geçtik bunu geçmesine de, Çelik’in şu sözleri aklımızda tarihi canlandırıyor.   Prof.Dr.E.İhsanoğlu'nun İİT Gn.Sek. seçilmesi için Sn.Cumhurbaşkanımızın ve Sn.Başbakanımızın büyük çabalarını hatırladıkça "yazık" diyorum.   Al sana bir nankör kedi daha!   “Ben seni seçtirdim, sen bana biat etmiyorsun nankör adam” diyor Çelik.   Sonra, nankör kediden vazgeçip, Emre Belezoğlu gibi tribünlere konuşuyor.   “İİT böyle günlerde sesini yükseltmeyecek de ne zaman yükseltecek. Yoksa teşkilatta her kes parası kadar mı etkin?”   Ve cevabını da kendisi veriyor.   Yoksa Gn.Sisi'ye giden paralarla İİT'nın suskunluk kaynağı aynı mı? Danimarka'nın,Hollanda'nın sesi İİT'ndan daha gür çıkıyorsa bu ne iştir?   Birileri Mısır’da darbeye, darbe diyemiyorsa, Hüseyin Çelik de Amerika’ya Amerika,  Suudi Arabistan’a Suudi Arabistan diyemiyor anlaşılan.   Hacı Bektaş Veli Şenlikleri gazisi  Başbakan Yardımcı Bekir Bozdağ, Prof. Dr. Ekmelettin  İhsanoğlu’na akıl vermese, Kamber Kamberliğini bilmezdi zaten.   “Ben İİT Genel Sekreteri olsam, çıkardım derdim ki ‘Bu zulüm karşısında İslam ülkelerini işbirliğine davet ediyorum’. Eğer işbirliğine yanaşmazlarsa, çıkar derdim ki ‘Ben İslam adına böylesi bir işbirliği teşkilatının böylesi zulüm karşısında sessiz kalmasının onursuzluğunu taşıyamam.’ İstifamı basardım, oradan ayrılırdım. ”   Prof. Dr. Ekmelettin  İhsanoğlu’nun AKP muktedirlerine cevabı kısa ve özlü. “İslam Ülkeleri Teşkilatı’nı toplantıya bile çağırmadınız.”   Tarihin bize öğrettiği, korku bacayı sarınca muktedirler bile ne yapacağını bilemez, sadece şuursuzca sağa sola saldırırlar.   Birinci nankör kedi vakası DSP, ANAP, MHP iktidarının sonunun başlangıcıydı.  Hüseyin Çelik’in girişimi de belki hayırlara vesile olur da,  memleketin gençleri doğruya doğru eğriye eğri diyebilen bir iktidar ile tanışma fırsatı bulurlar!

Diğer Haberler