Şeytan Sol Omzuma Tezgah Kurdu!

  Sabahtan beri burnum ağrıyor. Hem de ama ne ağrı. Diş ağrır, kulak ağrır, bel ağrır ama burnumun ağrıdığı da ilk oluyor. Olsa olsa çevremde kötü kokan bir şeyler vardır diyerek sağıma soluma bakındım. Gittim çöp kutusunun yanına, burnumu yaklaştırdım, yine değişen bir şey yok. Dışarı çıktım yürüyüşe, belki temiz hava iyi gelir düşüncesiyle. Bırakın azalmayı, ağrı burnumun üstünden beynime doğru dağılıyor. İki dakikalık tur sonunda oldu bizim burun ağrısı beyin ağrısı. İstiyorum ki biraz düşünüp, birden peydah olan şu ağrının sebebini bulayım. Ne mümkün. Ağrıyan bir beyin ile düşünmek beyni kiraya vermekten daha zor bir iş. Beynini kiraya versen, birilerinin senin yerine düşüneceğini ve senin için neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda karar vereceğini bilirsin. Benim gibiler beynini bile kiraya vermeyi beceremez işte. Yapacak bir şey yok, burun ağrısı ile karışık beyin ağrısını azaltmak için televizyona bakmak en akılcı yol. Böyle bir durumda Muhteşem Yüzyıl veya Kurtlar Vadisi seyredecek halimiz de yok, en iyisi haberlere bakmak. Ve kentimizin milletvekili, başbakan yardımcı, hükümet sözcüsü sayın Bülent Arınç sakin sakin televizyonda konuşuyor. 63 yıldır iktidar olamamış bir partinin memlekete verebileceği ne olabilir ki diyor. Ve haklı. Ana muhalefet partisi 63 yıldır tek başına iktidar bile olamamış, hükümette olduğu süreler içinde de koalisyonun küçük ortağı olarak lafı fazla dinlenmemiş. Ağzını yayarak yavaş yavaş konuşsa da, Bülent Arınç valla doğruyu söylüyor. İşte olay bu! Sanki başbakanlık makamından emir gelmiş gibi beyin ağrım şıp diye durdu. Demek ki, değerli Bursa Milletvekili, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü sayın Bülenç Arınç’ın konuşması burundan beyine geçen bu dayanılmaz ağrıya iyi geliyor. Bu durumda da bize sadece Allah senden razı olsun sayın vekilim demek kalıyor. Ağrısı kesilmiş beynin Silivri Hapishanesinden kaçan Ergenekon sanığı gibi şeytani düşüncelere dalacağını ben nereden bileyim. Başladı mı benim ağrısı kesilmiş beyin devlet büyüklerimizi laflarını sorgulamaya. Madem Bülent Arınç doğruyu söyler, neden başbakan ikide bir Ana Muhalefet Partisi’nin zihniyetini suçlar. Neden onların yapamadığını biz yapıyoruz der ve hep geçmiş iktidarları suçlar. Bir dakka, bir dakka! Geçmiş iktidar dediğin ne kadar geçmiş iktidar olmalıdır? 63 sene öncesi geçmiş sayılır mı, yoksa Devri Tayyip öncesi son beş, dört, üç, iki dönemi öncesi hükümetler mi geçmiş sayılır? Merhum Adnan Menderes, merhum olmayan Süleyman Demirel, merhum Turgut Özal ülkemizin tarihine geçmiş başbakanları sayılır ve Başbakanımız sayın Tayyip Erdoğan kendilerini her zaman saygı ile anar ve iktidarının onların zihniyetinin devamı olduğunu söyler.Demirel konusunu belki biraz abarttım ama İktidar partisi Bozca Ada davasının sonuçlarını geçersiz kılmak ve Adnan Menderes’i suçsuz saymak için boşuna kanun çıkarmadı. Tamam bunları anladım amma, nereden çıktı şimdi şu 63 yıldır iktidar olamamış parti lafı! Başbakan CEHAPE’yi suçlayamazsa, kimi suçlayacak. MEHAPE anayasal çoğunluk ihtiyacından dolayı olmaz, BDP desen hiç olmaz, çünkü İmralı görüşmelerine karşı çıkanların vatana ihanetten Ergenekon dosyasına bile girme ihtimali bile var. Ve sayın Arınç, televizyona çıkıp CEHAPE’ye 63 senedir iktidar olamamış parti diyor. Derim ki size, ya beyniniz sürekli ağrısın ya da kiraya verin gitsin. Beyni biraz kullanmaktan ne olacak diyerek, düşünmeye başlarsanız, şeytan gelip sol omzunuzun üzerine tezgah kuruyor. Münafıklık içinizde gezmiyor, sanki ata sporumuz ciriti oynuyor. Madem rakip şeytan, ben beynimi kurtaracağım, ciritimi şeytana doğru atmak için öne eğildim ki, midemden ağzıma doğru bir ekşilik boşaldı. Şeytanla cirit oynayan kükürte boğulur diyeceğim anda, gözlerim karardı, şeytan kayboldu gitti, televizyonda Kanuni Sultan Süleyman Pargalı’ya bağırıyor. Doktorlar boşuna yatarken fazla yemeyin demiyorlar. Sağlık tarafını geçsek bile memleketin bütün eçiş büçüşleri sol omzunuza tezgah kuruyorlar!